Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, 25’i üniversite toplam 41 kuruluşun oluşturduğu ‘Covid-19 Türkiye Platformu’nun seferberlik halinde ilaç ve aşı çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Mandal, “Klinik öncesi aşamaları ilaç için bu yaz aylarında belki daha da erken üretme noktasında olacağız. Aşı çalışmalarında ise 9 aylık bir zaman dilimi içinde klinik öncesi aşama tamamlanacak” dedi.
Dünyayı saran koronavirüs salgınına karşı çalışmalarını hızlandıran TÜBİTAK, aşı ve ilaç geliştirme projelerini sürdürüyor. Bu kapsamda TÜBİTAK desteği ile oluşturulan ‘Covid-19 Türkiye Platformu’ çatısı altında 25 farklı üniversite, 8 kamu araştırma kurumu, 8 firmadan toplam 225 araştırmacı, çalışma yürütüyor. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal, koronavirüs ile mücadele kapsamında yürütülen aşı ve ilaç çalışmalarını DHA’ya anlattı.
‘TOPYEKÜN BİR SEFERBERLİK’
Prof. Dr. Mandal, pandemi öncesinde son 5 yıl içinde TÜBİTAK olarak Türkiye’deki ilaç ve aşı geliştirmelerine 2,3 milyar TL kaynak ayırdıklarını kaydetti. Mandal, “Bizim çalıştığımız kurumlarımız bu işe bugün başlamadı. Bu şu anda bizim kendimizi gösterme zamanımız. Araştırmacılarımız, firmalarımız olarak ve ülkemiz olarak biz bunu yapabileceğimiz noktasındayız. Ülkemizin en seçkin araştırma grupları, bilim insanları bu iş için çözüm üretme noktasında gece gündüz çalışıyor. Covid-19 Türkiye Platformu’nda yapılan aşı ve ilaç çalışmaları ve bu sürecin yönetilmesiyle ilgili topyekun bir seferberlik söz konusu” dedi.
’16 PROJE YÜRÜRLÜKTE’
Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK olarak, Covid-19 ile ilgili aşı ve ilaç çalışmalarına, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinesinde Aralık ayının sonundan itibaren başladıklarını ifade ederek, “Biz bununla ilgili hocalarımızdan 9 ay veya 12 aylık zaman dilimi içerisinde projelerini gerçekleştirilebilecek olanlardan önerilerini aldık. 10 günde projelerin alımı, değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması gerçekleştirildi. Başlangıçta 14 projeyle başlandı. Daha sonra 15 ve yakın zamanda da 16 proje şu an yürürlükte. Bu projelerden hem ilaçla hem aşışıyla ilgili gruplarımız var. Bu oluşan platformun en büyük özelliği bu yapılar birbirinden bağımsız çalışmıyor. Dolayısıyla hem ilaç grubundakiler hem de aşı grubundakiler bir sinerji halinde çalışıyor” diye konuştu.
‘VİRÜSE ÇÖZÜM OLABİLECEK 26 MOLEKÜL’
İlaç grubundakilerin moleküllerinin modellenmesine 10 bin molekül üzerinden başlandığını belirten Prof. Dr. Mandal, “İn siliko çalışmalar sonrasında bu virüse çözüm noktası oluşturabilecek noktada 26 tane molekül belirlendi. Bununla ilgili şu an sentez çalışmaları başladı. Bir taraftan molekül çalışması gerçekleşti. Daha sonra bununla ilgili çalışmanın sentez ve takibinde de üretimle ilgili bir yapı başlamış oldu. Bunun memnuniyet verici bir gelişme olduğunu söyleyebilirim. Bunun arkasında çok farklı gruplarımız var” ifadelerini kullandı.
‘VİRÜSÜN GENETİK KARATERİZASYONUNU ÇIKARMIŞ OLACAĞIZ’
Prof. Dr. Mandal, Türkiye’de yapılan en başarılı çalışmaların değişik gruplar tarafından virüsün izole edilmesi aşaması olduğunu kaydederek, bunun takibinde izole edilmiş virüsün genetik karakterizasyonunun yapılması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Mandal şöyle konuştu:
“Yeni karşılaştığınız bir virüsle mücadele edebilmeniz için onu tanımanız ve doğru tanımlamanız lazım. Akabindeki tüm aşamalar buna bağlı. Bunun için de öncelikle bunun tüm dışsal koşullardan izole edilmesi ve takibinde de bu virüsün genetik karakterizasyonunun yapılması lazım. Gelecek hafta içerisinde bu virüsün genetik karakterizasyonunu çıkarmış noktasında olacağız. Bu durum, bu ülkenin yetkinliğini gösteriyor. Biz bu virüsü artık tanıyoruz ve bununla hem ilaç tarafında olsun hem aşı tarafında olsun nasıl mücadele edeceğimizin en önemli göstergeleri arasında olacak.”
‘BU YAZ ÜRETME NOKTASINDA OLACAĞIZ’
Aşı ve ilaç için tarih veren Prof. Dr. Mandal, “Klinik öncesi aşamaları ilaç için bu yaz aylarında belki daha da erken biz bunu sentezleme ve üretme noktasında olacağız. Aşı çalışmalarında ise 9 aylık bir zaman dilimi içinde klinik öncesi aşama tamamlanmış olacak. Takibinde sürecin yönetim başarısında örnek ülke noktasında olacağımızı düşünüyoruz. Şu soru hep soruluyor; ‘Ülkemizde aşı geliştirilebilir ama üretilebilir mi?’ Türkiye’de belki beşeri ilaç fabrikamız yok; ama daha önceki hazırlanmış Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığımızın ilgili yönetmelikleri kapsamında bizim hayvan aşısı üretimi için yetkin firmalarımız var. Bu yetkinlikteki firmalar gerekli koşulları sağladıklarında aynı zamanda beşeri ilaç ve aşı üretebilmek için de yetkilendirilebiliyorlar. Ülkemizde inşallah aşı çalışmaları araştırma noktasını tamamladığında aşı da üretilebilecek” ifadelerini kullandı.