Öz taşıma iş sendikası ile sendikacılıkta değişim

Yasin Sevgili’ yi tanıyalım. Öz Taşıma İş Sendikası ile yolları ne zaman ve nasıl kesişti?

1975 yılında doğdum. 2003 yılında Uludağ Üniversitesi Ekonometri bölümünü bitirdim. İstanbul Sebahattin Zaim Üniversitesi’nde İşletme Yönetimi Yüksek Lisansı yapmaktayım.

2003-2009 yılları arasında özel sektörde Finans Sorumlusu ve İşletme Müdürü pozisyonlarında, taşımacılık, gıda, tarım ve hayvancılık sektörlerinde çalıştım. 2009-2013 yılları arasında Türk Hava Yolları’nda Kargo Veri Kontrol Şefi olarak çalıştım ve o yıllar Sendikacılıkla da tanıştığım yıllar oldu.

2013-2017 yılları arasında ise Hava-İş Sendikası Genel Sekreterliği görevini yürüttüm. Profesyonel Sendikacılığa başladığım o yıllar yine beni aynı yolda yürüterek Taşımacılık İş kolunda faaliyet gösteren Öz Taşıma İş Sendikası ile buluşturdu. Yaklaşık iki yıldır da kariyerime Öz Taşıma İş Sendikası’nda İstanbul İl Başkanı olarak devam ediyorum. Evli ve üç çocuk babasıyım.

Öz Taşıma İş Sendikasını tanıtır mısınız ? Sizin Öz Taşıma İş Sendikası ile çalışmanızın özel bir nedeni var mı?

21 Kasım 2012 tarihinde kurulmuş olan Öz Taşıma İş Sendikası, Hak İş Konfederasyonuna bağlı 15 No’ lu Taşımacılık İş kolunda faaliyet gösteren ve geçtiğimiz hafta 8. Yaşını kutlamasına rağmen kısa zamanda rüştünü ispat etmiş ve Temmuz 2020 verilerine göre 21 bin 867 üyesi ile kendi iş kolunda 2. Sendika olarak geleceğe güvenle yürüyen bir Sendikadır.

Ülkemizde taşımacılık iş kolunda faaliyet gösteren sendikaların Hava, Kara, Deniz ve Demiryolu çalışanlarını geniş tabanlı olarak bir araya getiremediği gerçeğini müşahade ettikten sonra bunların bazıları ile yetinen anlayışı aşma iradesini göstermesi Öz Taşıma İş Sendikasını diğer sendikalardan farklı kılıyordu. Bu farkı yaşama ve yaşatma adına Öz Taşıma İş Sendikası ailesi içerisinde bulunmaktan mutluluk duyuyorum.

Çalışan kesimin ve İşverenlerin Sendikalara bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Örgütlü çalışan bilincinin siyasi ideolojilerin gölgesinde kaldığı geçmişe nazaran günümüzde daha iyi algılandığı fakat Kapitalizm dünya düzeninin, globalleşen ve globalleşirken de tüketim toplumu hedefi haline getirilmeye çalışılan insanlarımızın Anayasal Hakları olan Sendika üyeliği ve Sendikal örgütlülüğün faydaları noktasında farkındalıklarının azaldığını söyleyebilirim.

Tabi bu yaklaşımı etkileyen makro etkilerin yanında mikro anlamda yerel koşullar da söz konusu.

Sendikalı olmaktan korkan çekinen, bir sendikaya üye olduğunda işini kaybedip kapının önüne konulacağını düşünen, bu konuda biraz daha fazla cesaretli olsa bile çalıştığı işyerinde birlik ve beraberliği sağlayamadığı için hedef olup zarara uğratılan örgütlenme için taşın altına elini koyan çalışanların düşürüldüğü vahim durumlar..

7 kişinin bir araya gelmesi ile kağıt üzerinde kurulmuş fakat ilkesi ve Sivil Toplum Kuruluşu olma azim ve niyetinden çok uzak el attıkları yerlerde hem İstihdam üreten İşverenleri hem de emekçi kardeşlerimizi kargaşaya sevk edip oradan bir miktar nemalanıp meydanı terk etmek suretiyle varlıklarını sürdüren sendikalar..

Ülkemizde kayıtlı çalışan 14 milyon 251 bin 655 işçi bulunmasına ve bunların sadece 1 milyon 946 bin 165’i sendikalı olmasına rağmen sendikasız çalışanları örgütlemek yerine örgütlü işyerlerini mevcut sendikalarından koparıp gasp etmek ve sendikal örgütlülüğün hedefi olan çalışan kesimin birlik ve beraberliğini bozmaktan başka bir icraat bilmeyenler..

Sendika ağaları ve üyelerinin iradelerine rağmen içlerinden çıkıp onları temsil etme makamında onlara hükmetmek gibi bir hezeyana bürünerek Sendikalarının adını lekeleyenler..

İş kolları ve sendikalı olma hakkı konularını ihtiva eden yasal mevzuatta sahada karşılaşılan fakat hala çözüme muhtaç düzenlemelerin hayata geçirilememesi gibi birçok sorun çalışanların sendikalara bakış açısında olumsuz etkiler bırakabiliyor.

İfade Ettiğiniz tüm bu olumsuz koşullara karşı Öz Taşıma İş Sendikası olarak sizler ne gibi adımlar atıyorsunuz? Öz Taşıma İş Sendikasını farklı kılan nedir?

2019 yılında Yılın Sendikacısı seçilen Genel Başkanımız Mustafa Toruntay’ın bir sözü ile bu sorunuza cevap vermek istiyorum. Kendisi der ki “Sendika Virüs Değildir.”

Bu arada bir yıldır Ülkemizi ve Dünyayı etkisi altına almış olan Covid-19 salgını ile mücadele eden başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm emeği geçenleri ve hem kendisini hem de toplumu korumak adına alınan tedbirlere uyanları saygı ile selamlıyorum. Verilen emeklerin karşılık bulacağı günü ben de herkes gibi ümitle bekliyorum.

Sorunuzun yanıtına dönecek olursak, Öz Taşıma İş Sendikası, sendika üyesi olmaya ve örgütlü çalışan olmanın değerini göstermeye, sendikalara duyulan güvensizliği ortadan kaldırmak için güven tesis etmeyi gönüller fethetmeyi bunu yaparken insana dokunmayı ilke edinmiştir.

Bu ilkeyi de Sosyal Sendikacılık anlayışı ile bu anlayışı taçlandıran faaliyetleri sayesinde göstermiştir, göstermeye de devam etmektedir.

Yetki aldığımız işyerlerinde Toplu İş Sözleşmesi imzalamanın yanında geride bıraktığımız 8 yılda herbir üyemize her yıl ferdi kaza sigortası yaptık. Üyelerimizin düğünlerinde ve çocuklarının sünnet düğünlerinde 4970 adet çeyrek ve gram altın hediye ettik. Üyelerimizin Üniversitede okuyan çocuklarına 2 milyon 65 bin TL burs vererek eğitimlerine katkıda bulunduk. Farklı sebeplerle ihtiyacı olan 110 üyemize 200 bin TL nakdi yardımda bulunduk. Tüm üyelerimize, her Ramazan ve Kurban Bayramlarında kolonya, şeker ve lokum ikramı, yeni yılda yılbaşı hediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ise kadın üyelerimize çeşitli hediyelerimizi takdim ettik. Sosyal sendikacılık anlayışıyla yaz aylarında, her ilde üyelerimizin eş ve çocuklarının katılımlarıyla, piknikler organize etmek suretiyle aileden biri olduk.

Çalışma esnasında yaşanan kaza ve benzeri durumlarda avukat desteği sağlıyoruz. Eğitim, sağlık, turizm ve benzeri alanlarda anlaşmalı olduğumuz kurumlar, üyelerimize özel indirimler sağlıyor. Doğumdan düğüne, sağlıktan ölüme kadar her zaman üyelerimizin yanındayız.

Pandemi süreci Öz Taşıma İş Sendikası ve üyelerini nasıl etkiledi?

Elbette bizler de her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi öncelikle Devletimizin Covid-19’un yayılmasını önleme adına almış oldukları kararlar ve tedbirlere hassaslıkla uyduk. Geniş katılımlı toplantılarımızı erteledik. Bazı toplantı ve eğitimlerimizi internet üzerinden gerçekleştirdik. Hassasiyetimizi tüm teşkilat yapımıza ve üyelerimize de örnek olacak şekilde gösterme gayreti içerisinde olduk.

65 yaş üzeri ve kronik hastalığı olan personelimize evden çalışma imkanı sunduk.

Maske, mesafe ve temizlik tedbirlerini uygulayarak lüzumu halinde üyelerimizle sınırlı sayılarda ve sürelerde biraraya geldik. İşyerlerinde alınan dezenfekte işlemleri, karantina süreçleri ve kısa çalışma programlarının uygunluğunu birlikte takip ettik. İşveren ve vekilleri ile birlikte pozitif vakaların arttığı ortamların geçici kapatılması için temaslarda bulunduk.

Sadece İstanbul’da bir işyerinin üç defa 14’er gün geçici kapatılması durumu dahi yaşandı ve tüm bunlar olurken biz üyelerimizin yanındaydık.

Pandemi sürecinde Kargo Taşımacılığı işlem hacmi birçok firmada 1,5 ila 2 kat artış gösterdi. Hem bu artışı karşılamak için yapılan yeni istihdamlar hem de sektöre bu dönemde giriş yapan yeni yatırımcıların katkı sağladığı istihdamlar nedeniyle Sendikamızın el uzatması gereken yeni çalışanlar ile de buluşması gerektiğinde yine sahadaydık.

Üyelerimiz arasında da seyreden Covid-19 pozitif vakalar sebebiyle Genel Başkanımız ve Yönetim Kurulumuzun almış olduğu bir kararla da Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik.

“Bir Lokma da Bizden Olsun” temenni ve sloganıyla Covid-19 pozitif üyelerimize karantina dolayısıyla yaklaşamasak ta onların yanında olduğumuzu hissettirmek adına hazırlatmış olduğumuz gıda kolilerini ev adreslerine  bırakıyoruz. Şimdiye kadar 1950 üyemize gıda kolisi yardımında bulunduk.

Tüm faaliyetlerimiz gibi bunun da örnek olması ve yaygınlaşması için öncü olmaktan mutluluk duyuyoruz.

Umarız bu sayılar artmaz fakat her halükarda bizler üyelerimizi hiçbir konuda yalnız bırakmadık. Sosyal Sorumluluk bilinciyle de hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız.

Son olarak İşverenlere ve Çalışanlara ne mesaj vermek istersiniz?

Emeğin sermeyeye, sermayenin emeğe katkısını hepimiz biliyoruz ve her ikisinin de birbirleri için olmazsa olmaz olduğu yerde sendikamızla harç olalım birleştirelim bütünleştirelim refah seviyesi yüksek daha mutlu daha güvenli daha huzurlu ve daha güçlü yarınları birlikte inşa edelim diyorum.

İz Bırakan Sendikacılık anlayışımız, sosyal sorumluluk bilincimizle kapılarımızı her zaman açık tutuyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir