Bir yaz günlüğünden; Çıralı ve Tahtalı Dağı

Değerli okurlarım yaz mevsiminin gelişini Pandemi nedeniyle evlere kapanmamızın ardında hepimiz tatil yapmayı çok özledik ve dört gözle bekledik. Tüm sahiller bayram boyunca doldu taştı. Bir dönem bir dergi de gezi yazılarım yayınlandı. Gittiğim, gezdiğim, gördüğüm yerleri, gerek yurt içi, gerekse yurt dışı seyahatlerime siz değerli okurlarım ile birlikte keyifli yolculuklar yaptık. Bu gün hem eskiyi yad etmek hemde iki günlük cennet gibi bir bölgeye yolculuğumu sizlerle paylaşmak üzere köşeme taşımak istedim. Pek çoğunuzun bildiği ve gördüğü düşüncesiyle, şirin doğa harikası bu köyü görmeyen ve bilmeyenler için kısaca anlatmak istiyorum. Yeryüzü cenneti Çıralı köyü. Antalya ili sınırları içinde yer alan Kemere bağlı şirin mi şirin çok güzel bir köydür.

Beydağları Sahil Milli parkı sınırları içinde yer alan, üç kilometre kumsala sahip olan Çıralı köyü caretta carettalarında aynı zamanda üreme alanıdır. Kumsal denizden itibaren yumuşak bir eğimle yükselmekte, her iki ucunda kayalıklarla sınırlanmıştır. Genel olarak, ince taneli kum yapısına sahiptir. Kuzeyinde sadece kış aylarında akan bir dere yatağı vardır. Güney ucunda ise, Olmypos Antik kenti bulunmaktadır.

Buraya gelmişken, Olmypos’un sönmeyen ateşi Yanartaş’tan söz etmezsek olmazdı . Yöre insanının kısaca ‘’Yanar’’ dediği bu kayaların asırlardır yandığı ve hiç sönmediğine inanılır. Hemen anlaşılacağı üzere adı da buradan gelir. Yapılan çalışmalar, kayaların bu çok uzun zaman boyunca nasıl yandığını gösteriyor: Bu alevin kaynağı metan gazıdır. Mitolojiye göre Olimpos gibi antik bir kentte bulunan Yanartaş elbette klasik Yunan kültürünün de önemli bir parçasıdır: Zeus, Olimpos Dağı’nda oğulları arasında bir müsabaka yaptırır. Zeus’un oğlu Herakles yarışmada birinci gelir ve olimpiyat meşalesinin tutuşturulmasında da Yanartaş’tan faydalanılır. Farklı farklı çağlarda, pek çok ünlü düşünür ve gezgine konu olan Yanartaş’ın en köklü hikayelerinden biri Homeros’un efsanesidir. Buna göre; Ephyra kralı Glaukos’un oğlu Hipponoes kardeşi Belleros ile avlanırken, yanlışlıkla Belleros’u öldürür. Vicdan azabından kendini kaybeden Hipponoes, ülkesinden kaçmak durumunda olduğu için Tipins kralına sığınır. Yakışıklı Hipponoes, Tipins kralının karısı tarafından arzulanmasına rağmen kraliçeyi reddedince, kraliçe Hipponoes’e iftira atar ve eşine şikayet eder. Kral bunun üzerine Hipponoes’i, Likya kralı olan kayınpederi Lobates’e gönderir ve durumu bir mektupla izah eder. Bunun üzerine Lobates, başı aslan, vücudu keçi, kuyruğu yılan ve ağzından sürekli alevler çıkaran Chimera (Çıralı) adlı canavara, Hipponoes’i öldürmesini emreder. İşte Homeros’un efsanesinde Yanartaş; ağzından durmaksızın alevler saçan Chimera’dır. Bugün tabii gazların kayalar arasından çıkıp yanması işte bu efsane ile birleştirilmiş , günümüzde Yanar taş olarak tarihin sayfalarında yerini almıştır. Mutlaka görmeniz gereken yerlerdendir. Gün batımını yakaladıysanız dostlarınız ve sevdiklerinizle keyfin dibine vurursunuz. Çıralı sahilde harika kumsalda güneşlenip akvaryum gibi denizde balıklarla birlikte yüzmenin keyfini yaşamanız mümkündür. Köyde bulunan küçük çarşıda aradığınız pek çok hediyelik eşyadan sevdiklerinize alabilirsiniz. Günlük tekne turları ile koylara yolculuk seçenekleriniz arasında olmalıdır. Sıra sıra çeşitli lezzetlerin sunulduğu restoranlarda gastronomi yolculuğu yapmanızı da tavsiye ediyorum. Deniz ürünlerini her çeşidiyle bir kadeh şarap eşliğinde keyifli zamanlar sizin olur. Hele birde dolunayı yakaladıysanız , gece mutlaka denize girin. Gecesi başka güzelliğe sahip Çıralı köyünde gece gökyüzü üzerinize adeta yorgan gibi iniverir. Bir anda yıldızların yağmur gibi yağdığını görürsünüz. Özellikle gençler gruplar halinde yıldızların dansını izlemek için sahilde toplanırlar ve adeta gökyüzündeki yıldızlarla kucaklaşırlar. Geçirdiğim keyifli , huzurlu iki günlük cennet yolculuğunda tesadüfen uğradığım Arikanda restaurant’dan söz etmezsem olmazdı . Gülen yüzlü personeli ve size sunduğu bol seçeneklerle, adeta gastronomi yolculuğu yapacağınız lezzetlerle tanışmanız mümkün. Başarılı mutfak şefinin asla tarifini vermediği limonlu tavuğunu denemenizi öneririm. Pide fırının da bulunduğu restoranının fiyatları son derece uygun olup, plajından ücretsiz faydalanabilirsin. Çünkü pek çok restoran plajları artık ücretli.

Çıralıda bulunan pansiyonların bir kısmının aparta dönüştürülmesiyle salgından dolayı gelen konuklara konfor ve güvenli tatil sağlanmış durumda. Kısa tatilimi her zaman gittiğim Ceneviz Pansiyonda Kadri beyin mekanında geçirdim. Tüm odalar aparta çevirilmiş, tertemiz , ihtiyacınız olan her şey odalarda mevcut. Kalabalık aileler içinde ideal ve fiyatlar çok uygun. Kadri beye teşekkür ediyor, bol müşterili bir sezon diliyorum . Çıralıya veda zor oldu. İnsan bu güzelliği bırakıp gitmek istemiyor. Ayrılırken, en kısa zamanda tekrar gelebilmeyi diledim. Dönüş yolunda küçük bir yol ayrımı beni efsane bir yolculuğa devam et dedi. Orman yoluna saparak yeşilin 50 bin tonu içinde dağa doğru aracımla tırmanmaya başladım . 10 dakikalık bir yolculuktan sonra alt istasyona varmıştım. Teleferiğe biniş biletimi alıp beklemeye başladım. Yolcular zirveye 15 dakikalık arılıklarla taşınıyor. Pandemi olmasına rağmen ciddi oranda Rus turist vardı. Hep birlikte 10 dakika sürecek olan yolculuğumuz başladı. Teleferikle zirve yolculuğumuz devam ederken, denizin mavisi, dağın çamlık arazisi eşliğinde, Tahtalı Dağını biraz anlatmak istiyorum. Dağın yüksekliği yaklaşık 2365 metre civarında olup, Toros Kolu olan Bey Dağları manzaranın güzelliği sebebi ile oldukça önemlidir. Denizden 2365 metre yüksekte olan dağa çıkıldığı zaman, 360 derecelik panaromik bir etkiyle muhteşem fotoğraflar çekmek mümkündür. Burada Side ile Finike arasındaki harika manzara çok net bir şekilde görülebilmektedir. Bu sebeple de her sene yerli, yabancı pek çok turist burayı ziyarete gelmektedir. Mitolojide Tahtalı Dağı Yunan antik tarihinde Olimpos Dağı ismi ile bilinmekte, burada tanrıların yaşadığına inanılmaktadır. Efsaneye göre doğa olaylarını takip eden tüm tanrıların Olimpos dağının zirvesinde bulutlar arasında yaşadığı , doğa olaylarını yönettikleri ve insana benzeseler de insanüstü güce sahip oldukları düşünülmektedir. 10 dakikalık yolculuğumuzun sonunda tarih ve efsaneye de tanıklık etmek üzere zirvede bulunan Shakespeare Coffee & Bistro nun başarılı müdürü Devrim Kayaöz bey yardımcı oldu ve refakat etti. Cafede yediğim Hamburger için anlatılmaz, yenir diyorum. Zengin menü çeşidi ve panoramik ambiyansıyla binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Aktiviteler arasında bulunan Bungee mancınığı ile heyecanın doruk noktasını yaşamak isteyen maceracılarını beklemekte, yamaç paraşütü sezonu devam etmektedir. Devrim Kayaöz beyin önümüzdeki günlerde devreye girecek olan projelerini merakla bekliyorum. Efsane zirvede yapılacak olan etkinleri takip edin ve kaçırmayın. Mucize güzelliklerle adrenalin, tarih ve efsane kokulu gün için kendilerine refakatlarından ve vermiş olduğu bilgilerden dolayı çok teşekkür eder, başarılar dilerim .

“Hayat, bir tutam tuz , bir tutam şeker.”

Hayat uzun bir yolculuktur. Kendi yolculuğunuzun keyfini renkli seyahatler yaparak çıkartın. Çünkü yaşanmış tek bir günün bile tekrarı yoktur. Ölmeden önce görmeniz gereken yerlerden biri olduğunu düşünüyor, sağlıklı ve huzurlu seyahatler diliyorum.

Sevgiyle kalın efendim .

Kadriye Ciritci

Yazar

One thought on “Bir yaz günlüğünden; Çıralı ve Tahtalı Dağı

  1. Yazıyı okuyunca sanki oralarda geziyormuş gibi hissettim çok başarılı tşk ederim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir